Öncü Eğitimciler
Öğretmen Zümreleri
Eğitim Akademisi
Öğretmenler Odası
Öğretmenim Sempozyumu
I. Sempozyum
II. Sempozyum
III. Sempozyum
IV. Sempozyum
V. Sempozyum
VI. Sempozyum
VII. Sempozyum
VIII. Sempozyum
IX. Sempozyum
X. Sempozyum
Sitelerimiz
Tematik Öğretmen Gezileri
Çözüm Ortaklıkları
Yazar Öğretmenler
Haberler
İncir Çekirdeği
İletişim
Anadolu Faaliyetleri
Uluslararası
Basında Biz
Öncü Çocuk Akademisi
#BeyazTebeşir
Öncü Konuşmalar
Öğretmen Atölyeleri

Bin Öğretmen Okulun Geleceğini Tartıştı

1000 Öğretmen Okulun Geleceğini Tartıştı
II. Ulusal Öğretmenim Sempozyumu Gerçekleşti

II. Ulusal Öğretmenim Sempozyumu, Türkiye’nin her köşesinden 1000’e yakın öğretmenin ve eğitim yöneticisinin katılımıyla Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde 27 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirildi. 
İGEDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Hakan Karataş’ın açılış konuşmasıyla başlayan ve üç ayrı salonda devam eden Sempozyum’da yedi oturum yapıldı. 
Sempozyum’da Okulu Tartışmak 1-2, Geçmişten Geleceğe Bakış, Küresel Perspektif, Özel Öğretim ve Rehberlik ve Uygulama Örnekleri 1-2 başlıklı yedi ayrı oturumda toplam 25 bildiri sunuldu. Poster sunumların da yapıldığı Sempozyuma Türkiye’nin dört bir yanından her branştan 1000’e yakın öğretmen katıldı. 
Okulun geleceği ve geleceğin okulunun tartışıldığı oturumlarda farklı illerden katılan 30 öğretmen 25 bildiri sundu.

Gölge Etme Başka İhsan İstemem!
Dernek Başkanı Dr. İbrahim Hakan Karataş açılış konuşmasında sivil toplumun işlevine ve eğitim politikalarının belirlenmesindeki rolüne değindi. Karataş, öğretmenlerin yurdun dört bir yanından bir sempozyuma kendi iradeleriyle katılmaktan heyecan duymalarının sırrının İGEDER’in çalışmalarındaki şeffaflık, samimiyet, özgünlük ve çeşitlilik olduğunu belirtti. Sivil toplumun devletten tek bir talebinin olduğunu belirten Karataş bu taleplerini şöyle özetledi: Gölge etme başka ihsan istemem! 
Okulun geleceği hakkındaki görüşlerini de açıklayan Dernek Başkanı, hali hazırdaki okulun sanayi toplumunun ve ulus devletin okulu olduğunu, oysa artık okulun bilgi çağının gereklerini karşılayan, insanın onuruna, özgürlüğüne ve özgünlüğüne duyarlı ve erdem odaklı bir okul olması gerektiğini söyledi.  
Açılışa katılan Fahrettin Gücin de yaptığı konuşmada eğitim fakültelerinde öğretmen yetiştirme etkinliklerinin gerçekçi bir süreç olabilmesi için öğretmenlerin bulunduğu ve sorunlarını dile getirdiği bu tür organizasyonların kendileri için ayrı bir önemi ve çok öğretici bir özelliği olduğunu belirtti.

Devlet Öğretmen Yetiştirmeyi Planlayamıyor!
“Okulu Tartışmak 1”
 başlıklı ve Yard. Doç Dr. Cengiz Şimşek’in başkanlık yaptığı ilk oturumda söz alan MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İ. Halil Altınok “MEB Öğretmen Yetiştirme Politikaları” başlıklı bir sunum yaptı. Sunum sonunda söz alan öğretmenler ülkenin öğretmen ihtiyacı ile MEB’in öğretmen yetiştirme politikalarının uyuşmadığını dile getirerek, Bakanlığı ülke gerçeklerine uygun bir modeli yıllardır geliştiremediğini için eleştirdiler.
İlk oturumda ikinci sunumu yapan Giresun Çok Programlı Lisesi Müdürü Engin KABAN ise “Sosyal Değişme, Popüler Kültür ve Değerler Üçgeninde Okulun Geleceği” başlıklı bildirisini sundu. Kaban, medyanın toplum üzerindeki etkisine vurgu yaptığı bildirisinde, çocukların dış görünüşleri ile uğraşan eğitim sistemimizin özü kaçırdığını ve eğitimin içeriğinin eridiğini söyledi. 

Eğitim Sistemimizde Problem Çözme Problemi
Karaman’dan Sempozyuma katılan Müzik öğretmeni Emre Yıldırım’ın kısa gitar dinletisi ile dinlenen katılımcılar 13.30’dan itibaren üç ayrı salonda eş zamanlı üç ayrı oturuma katıldılar. 
Büyük Salon’da icra edilen ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni İhsan ERKUL’un yönettiği “Uygulama Örnekleri 1” başlıklı oturumda Elazığ’dan katılan Salih UÇAK masalların değerler eğitimi bağlamında kullanılacak en özgün değerlerimizden biri olduğunu açıkladığı bildirisi oturumun en dikkat çekici sunumuydu. İstanbul’da Fen ve Teknoloji dersi öğretmenliği yapan Mustafa Aslan ise Finlandiya eğitim sitemi ile Türk eğitim sitemini ölçme değerlendirme yöntem ve teknikleri bakımından değerlendirerek bizde eğitim süreçlerinin istenilen başarıyı sağlayamamasının altında yatan gerçek sebebin ölçme ve değerlendirmedeki yetersiz uygulamalar olduğunu belirtti. Sempozyum’a Gaziantep’ten katılan İsmail Kaçmaz ve arkadaşları ise 3P 1K Modeli ile öğrencilerin problem çözme becerisini geliştirmeyi amaçlayan TÜBİTAK ve MEB destekli çalışmalarını özetledi. Kaçmaz ve arkadaşları sunumları sırasında salondaki öğretmenlerle kısa süreli bir problem çözme uygulaması da yaptılar.

Her Öğrenci Sınıf Rehber Öğretmenini Seçebilecek
Küçük Konferans Salonunda yapılan ve Sınıf Öğretmeni Özge Akdemir’in yönettiği öğleden sonraki ilk oturumun konusu “Özel Eğitim ve Rehberlik” oldu. Balıkesir, Konya ve Samsun’dan katılan öğretmenlerin sunduğu bildirilerde sınıf rehber öğretmenliği model önerisi, okul rehber öğretmenliği ve engelli öğrencilere yönelik bir projeye ilişkin ayrıntılar yer aldı. Samsun 19 Mayıs ilçesinden katılan Biyoloji Öğretmeni Leman Özay ve Türkçe Öğretmeni Fatih Kelleci’nin sunumları salondaki dinleyicilere duygusal anlar yaşattı. Balıkesir’den katılan Fen ve Teknoloji öğretmeni Cemile Çakır Sınıf Rehber Öğretmenliği modelinde öğrencilerin sınıf rehber öğretmenlerini kendilerinin seçebildiği bir model önerdi. Konya’dan katılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Haşim Akın ise okul rehberlik hizmetlerinde yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Küresel Perspektife İhtiyacımız Var!
Sempozyumun en ilgi çeken oturumu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Nihat Morgül’ün yönettiği“Küresel Perspektif” başlıklı oturumdu. Oturumda üç ayrı ülkenin eğitim sistemleri tanıtıldı ve Türkiye ile karşılaştırmalar yapıldı. İngiltere’de görev yapan Üzeyir Onur İngiltere’yi,  uzun yıllar Almanya’da öğretmenlik yapmış olan Hüseyin Akar Almanya’yı, Dr. Ömer Faruk Sözcü ise Kırgızistan eğitim sistemlerini katılımcılarla paylaştı. Öğretim Üyesi Dr. Ömer Faruk Sözcü öğrenimini tamamladığı Kırgızistan’da uzun yıllar öğretmen ve idareci olarak görev yaptığını belirterek Türkiye’nin dünyaya önereceği çok güçlü değerlerinin olduğunu belirtti.

Öğrencileri Öğrenme İştahını Artıracak Bir Proje: Bilgi Mutfağı
Çay ve pasta arasından sonra başlayan son seansta aynı salonlarda üç ayrı oturum daha gerçekleştirildi. 
Büyük Salon’da Okul Öncesi Öğretmeni Didem Özkarakaya Bayındır’ın yönettiği “Uygulama Örnekleri-2”başlıklı oturum yapıldı. Oturumda ilk sözü alan Balıkesirli Fen ve Teknoloji öğretmeni Ülke Karabacak “Bilgi Mutfağı” başlıklı projesini anlattı. Proje ile geliştirilen materyallerin tanıtıldığı bir masa da açan Karabacak, öğrencilerin Bilgi Mutfağı’nda öğrenme iştahlarının arttığını belirtti. Bilgisayar öğretmeni İsmail Tombuloğlu ise yeni öğretim programları ile gündeme gelen portfolyo çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla geliştirdiği e-portfolyo çalışmalarının etkinliğini artıracak ayrıntıları sıraladı. Kütahya’da Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapan Ahmet Uslu ve Felsefe öğretmeni Bilal Kırgıl ise öğretmenlerin en büyük sıkıntısı olan sözlü notu ile ilgili yaptıkları alan araştırmasının verilerini ve çalışma sonucunda geliştirdikleri önerileri meslektaşlarıyla paylaştı.

Geleceği İnşa Etmek Dünü ve Bugünü Anlamakla Mümkündür
Tarih Öğretmeni M. Cüneyt Ancın’ın yönettiği “Geçmişten Geleceğe Bakış” adlı oturumda bildiri sunan öğretmenler, geçmişi ve bugünü anlamadan geleceği inşa etmenin mümkün olmadığını vurguladılar. İlk Dönem Osmanlı Medreseleri üzerine bir sunum yapan Matematik Öğretmeni Satı Ceylan, her medresenin öğretim müfredatının kendine özgü olduğunu belirterek işlevsel ve esnek bir eğitim modeli olarak medreselerin eğitim yapılanmalarının araştırılması gerektiğine dikkat çekti. 1936’dan 2003’e değişen öğretim programlarının söylem analizini yapan İpek Coşkun ise Türk Eğitim Sistemi’nde bireysel farklılıkların Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren her müfredatta yer aldığını belirterek son müfredat değişikliklerinin de çok yeni bir öneri sunmadığını dile getirdi. Bayburt’tan katılan Araştırma Görevlisi İsmail Aşlamacı da müfredatların çoğullaşan toplun ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte düzenlemesinin gerekçelerini ve önemini anlattı. 

Bugünkü Okul Yaratıcı Düşünmeyi Öldürüyor
Türkçe Öğretmeni Pınar Kurt’un yönettiği “Okulu Tartışmak 2” başlıklı son oturumda hararetli tartışmalar yapıldı. Bursa’dan katılan Tarih öğretmeni Ahmet Taylan “Telsiz Okul” projesi ile şehirden uzak ve imkansızlıklar yaşayan bölgelerde eğitim gören öğrencilerin öğretmenleriyle her an iletişim halinde olmalarını sağlamalarını amaçladığını belirtti. Sınıf Öğretmeni Süreyya Dalka ise gelişim ve yeniden yapılanma sürecinde okulun geleceğine dair öngörülerini sıraladı. Oturumun son bildirisini sunan Ankaralı Tarih öğretmeni Ahmet Bulaşmaz da bugünkü okulun yaratıcı düşünmeyi öldürmek üzere kurgulandığı ileri sürdü. 

İyi İnsan Modelimiz Yok!
Sempozyum’un kapanış konuşmasını ve genel değerlendirmesini Prof. Dr. Selahattin Turan yaptı. Turan İGEDER’in tüm çalışmaları gibi bu Sempozyumun da çok anlamlı olduğunu vurguladı. Turan, yüzlerce öğretmeni, kendi meselelerini tartışmaya ve çözümler aramaya teşvik eden bu çalışmaların ülkemiz için büyük bir açılım olduğunu belirtti. Turan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerin gelecekleri sınıfların içinde şekillenir. Öğrencilerin devlet politikalarının ya da akademisyenlerin araştırmalarıyla değil öğretmenlerin sınıf içinde yapıp ettikleriyle yetişir.” 

Sivil Eğitim Şurası
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Gökhan Erenoğlu ise Sempozyumun altı aylık bir çalışma sonunda gerçekleştirildiğini belirterek destek olan tüm meslektaşlarına teşekkür etti. 2011 içinde iki branş zirvesi yapmayı planladıklarını belirten Erenoğlu, en kısa zamanda “Sivil Eğitim Şurası”nı da gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi. 
Sempozyum sonunda tebliğci ve katılımcılara sertifikaları verildi. 
II. Ulusal Öğretmenim Sempozyumu okunan sonuç bildirgesiyle sona erdi.

II. Ulusal Öğretmenim Sempozyumu’ndan Notlar
• 7 oturumda15 farklı ilden ve yurt dışından gelen 30 öğretmen 25 bildiri sundu.
• 48 farklı ilden ve yurt dışından 1348 dinleyicinin başvurduğu Sempozyum’u yaklaşık 1000 kişi dinledi.
• Sempozyumun yönetiminde, İGEDER Başkanı, Genel Sekreteri, derneğin beş daimi çalışanı ve 12 kişilik yönetim kurulu üyelerinin yanında; 16 Düzenleme ve Hakem Kurulu üyesi ve 42 salon görevlisi ile toplam 77 kişi görev aldı.
• Sempozyuma katılan dinleyicilerin 100 kadarı eğitim fakültesi öğrencileri olup geri kalan her branştan öğretmen kitlesinin içinde milli eğitim müdürleri, okul müdürleri, müdür yardımcıları bulunmaktaydı.
• Dinleyicilerin 600’e yakını İstanbul’dan, 300’den fazlası ise İstanbul dışından ve yurt dışından katıldı.

Sayfa Görüntülenmesi : 4328
2010-11-27
 
 
 
 
   
 

Güncel Öncü Eğitimciler Etkinlikleri



Öncü Eğitimciler Kudüs Seferleri 2024 Yazı
Tübitak -Teknofest Projeleri - 9 Mart 2024
Bahar Dönemi Okuma - Etkinlik Çalışmaları 2024
Safranbolu ve Kastamonu Gezisi - 27-28 Nisan 2024
Öncü Eğitimciler Kudüs Seferleri 22-27 Ocak 2024
Eğitim Akademisi 2023 - 2024 Bahar Dönemi Çağrısı
2024 Yarıyıl Tatili Tematik Öğretmen Gezileri
Öncü Eğitimciler Kıbrıs Turu 22-24 Ocak 2024
Gariplerin İzinde Endülüs Gezisi - 24 - 28 Ocak 2024
Eğitici Oyunlar Atölyesi - 25 Kasım 2023
Eğitim Akademisi Okuma - Etkinlik Çalışmaları
Öncü Eğitimciler Kudüs Seferleri 25-28 Ocak 2023
Öncü Eğitimciler Kudüs Seferleri 12-14 Kasım 2023
İnsanlığın Önderi Öğretmenler İçin - Eğitim Akademisi 2023 - 2024 Çağrısı
 
 


ULUSLARARASI ÖNCÜ EĞİTİMCİLER DERNEĞİ 2013 - Tel: 0 216 640 10 55 - oncuegitimciler@gmail.com - Site Haritası
 .